Bir Sonraki Seansımız Başlamak Üzere

''Unutmak mı daha iyi yoksa hatırlamak mı?''  ''Peki hangisi bizi özgür kılar?' ' Şahsiyet Onur Saylak'ın yönetmen koltuğundaki ilk dizi deneyimi.Kendisini başarılı bir oyuncu olarak bir çok yapımda seyretmiştik ama yönetmen olarak nasıl bir performans sergileyeceğine daha önce şahit olmadık işte şahsiyetle bu fırsatı yakalıyoruz.Diziyi merak edip başlamamın en büyük sebebi konusundan çok oyuncu kadrosundaki isimlerdi.Özellikle baş rollerin Haluk Bilginer ve Cansu Dere oluşu ne kadar kötü olabilir ki dedirtti. Dizi bir seri katil olan Agah Beyoğlu(Haluk Bilginer) ve cinayet büro amirliğindeki tek kadın polis olan Nevra'nın (Cansu Dere) yollarının nasıl kesiştiğine dair bir hikaye.Dizi bize hayatta tesadüflerin olup olmadığına dair sorular sordurtacak gibi gözüküyor.Emekli bir adliye memuru olan Agah bey Beyoğlun'da sıradan mütevazi bir hayat sürmekte. Bir gün kedisini evinde ölü bulur ve  veterinere gider çok sevdiği kedisinin ölüm

    İÇİMDEKİ YANGIN  '' Savaşın Kabul Edilebilir Hiçbir Yanı Yoktur!'' Bilinmeyen, gerçekler ve ölüm bu üç kelime filmi kısaca özetler nitelikte.Filmin konusu şöyle: İkiz kardeşler Jeanne ve Simon annelerinin ölümü üzerine vasiyetini öğrenmek ve yerine getirmek için Orta Doğu'da bir ülkeye(filmde ülkenin ismi özellikle belirtilmemiş)giderler.Annelerinin vasiyetini öğrendiklerinde ise çok şaşırırlar.Nawal(anne) vasiyetinde çocuklarının hiç görmedikleri babasını bulmalarını istemektedir.Böylece kardeşlerin yolculuğu başlar.Trajedi ve dram yüklü film hayatın bilinmezlikleri içinde sürüklenen Jeanne ve Simon'un acı gerçeklerle yüzleşmesine kadar soluksuz bir şekilde kendisini izlettirdi. Film Orta Doğu'da yaşanan bir iç savaşın izlerini taşıyor.Film bizlere savaşın insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi savaşın getirdiği yıkım ve acıyı derinlemesine hissettiriyor.Özellikle aile,toplum ve kadın üzerinden etik anlamda dünyayı ve kendi yargılarımızı sorgulama

BOŞLUĞUN ANLAMI İnsan zihnini sorgulamaya iten yapımlardan biri Enter The Void.Her izleyenin kendi bilinçaltıyla kendi deneyimleriyle yorumlayabileceği ve seyirciyi filmin içine dahil eden...İlk bakışta sorunlu bir erkek-kız kardeş öyküsü var filmde.Amerika'dan Tokyo'ya uzanan toplumsal yanlızlıklarına bir de kimsesizliklerini ekleyen kardeşlerin hikayesi.Film erkek kardeş Oscar'ın ölümle tanışmasıyla başlıyor.Dünyayı Oscar'ın gözünden görmeye başlıyoruz.Özelden genele doğru şuan geçmiş ve gelecek döngüsünde gelişen bir olay örgüsü var. Gaspar Noe varoluşsal problemlerimizi düşündüren toplumsal çıkarlarımızı sorgulatan daha felsefik sıra dışı bir üslup kullanan etkileyici bir yönetmen.Enter The Void sonuca bağlanan bir film değil hatta filmin sonunda ben ne izledim diye düşünebilirsiniz ama film bittiğinde hayatı sorgulamanızı sağlayacak.Boşluk bizi içine çeken anlatması gittikçe güç bir hal alan ama bir o kadar da eşsiz bir sinema deneyimi.Filmi bu kadar başarıl